Önemli Uyarı: Bu metinde yer alan bilgiler, Ağustos 2025 itibarıyla geçerli olan mevzuat ve genel uygulamalara dayanmaktadır. Yasal düzenlemeler zamanla değişebilir. Her adayın durumu kendine özgü koşullar çerçevesinde değerlendirilir. Bu nedenle, bu metin yalnızca genel bilgilendirme amacı taşımakta olup, resmi bir başvuru sürecinde değerlendirme rehberi olarak kullanılmamalıdır.
Psikiyatrik bir tanı almanın veya tedavi sürecinde olmanın, gelecekteki kariyer planlarınız ve işe girme süreçleriniz üzerindeki olası etkileri konusunda endişe duymanız oldukça doğaldır. Bu bilgilendirme notu, Türkiye’deki mevcut yasal düzenlemeler ve genel uygulamalar çerçevesinde bu konudaki sorularınıza ışık tutmak amacıyla hazırlanmıştır.
Unutulmamalıdır ki temel ilke, bir psikiyatrik tanıya sahip olmaktan ziyade, bu durumun yapılması hedeflenen işe engel teşkil edip etmediğidir.
1. Devlet Memurluğu (Genel Kadrolar)
Devlet Memurları Kanunu (DMK 48. Madde), memuriyete girişte aranan sağlık şartını genel bir çerçevede çizer. Buna göre aranan şart; “görevini devamlı yapmasına engel olabilecek akıl hastalığı bulunmamak” olarak belirtilmiştir.
- Ne anlama geliyor? Bu madde, herhangi bir psikiyatrik tanıyı doğrudan bir engel olarak görmez. Önemli olan, mevcut durumunuzun memuriyet görevinizi sürekli ve düzenli bir şekilde yerine getirmenize engel olup olmadığıdır.
- Değerlendirme nasıl yapılır? Bu durum, işe giriş sırasında istenen tam teşekküllü bir hastaneden alınacak sağlık kurulu raporu ile değerlendirilir. Kurul, kişinin mevcut sağlık durumunun, başvurulan kadronun gerektirdiği görevleri yapmaya uygun olup olmadığına karar verir. Düzenli tedavi gören ve durumu stabil olan birçok kişi, bu şartı sorunsuzca yerine getirmektedir.
2. Özel Şartlar Gerektiren Meslekler
Bazı meslekler, taşıdıkları sorumluluk ve riskler nedeniyle daha ayrıntılı ve katı sağlık yönetmeliklerine sahiptir. Bu alanlarda psikiyatrik koşullar daha net kriterlerle değerlendirilir.
- Emniyet Genel Müdürlüğü (Polislik ve Bekçilik): Emniyet Teşkilatı, adaylar için çok net ve katı psikiyatrik sağlık kriterleri belirlemiştir. Yönetmelik, adaylar (öğrenciler) ve mevcut personel için farklı değerlendirme yaklaşımları içerir.
- Adaylar İçin (Polis Okulu, Bekçilik): Adayların ruhsal yönden tam sağlıklı olması beklenir. Geçmişte herhangi bir psikiyatrik hastalık, intihar girişimi veya kişilik bozukluğu tanısı almamış olmaları gerekir.
- İki Yıl Kuralı: Yönetmelikte kritik bir “iki yıl” kuralı vardır. Başvuru tarihinden önceki son iki yıl içinde herhangi bir psikiyatrik tanı konulmuş veya bu amaçla psikiyatrik ilaç kullanılmış olması, genellikle öğrenciliğe doğrudan engel teşkil eder.
- Kesin Engel Teşkil Eden Durumlar: Bipolar bozukluk, psikotik bozukluklar (şizofreni vb.) gibi bazı ağır tanılar, üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin adaylık için kesin engel kabul edilir.
- Mevcut Personel İçin: Halen görevde olan personel için durum, hastalığın kişinin görevini yapma becerisini (işlevselliğini) ve silahlı görev yapma kabiliyetini etkileyip etkilemediğine göre değerlendirilir. Tedaviyle düzelen ve göreve engel olmayan durumlarda personel çalışmaya devam edebilirken, işlevselliği bozan durumlarda hizmet sınıfı değişikliği veya maluliyet işlemleri gündeme gelebilir.
- Sonuç: Polislik ve bekçilik adaylığı, psikiyatrik sağlık açısından en katı kuralların uygulandığı alanlardan biridir. Özellikle son iki yıllık sağlık geçmişi, değerlendirmede belirleyici rol oynar.
- Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Jandarma ve Sahil Güvenlik: Bu kurumların kendilerine özgü ve oldukça detaylı “Sağlık Yeteneği Yönetmeliği” bulunur. Değerlendirme, adaylar ve mevcut personel için farklılık gösterir.
- Adaylar İçin (Askeri Öğrenci vb.): Adaylar için yaklaşım oldukça katıdır ve “ruhsal yönden tam sağlam” olma şartı aranır. Emniyet Teşkilatı’ndan farklı olarak, TSK yönetmeliğinde belirli bir “iki yıl kuralı” veya iyileşme süresi bulunmamaktadır. Geçmişte konulmuş birçok psikiyatrik tanı, tedavi edilmiş ve üzerinden zaman geçmiş olsa dahi, adaylık için doğrudan engel teşkil eder. Psikotik bozukluklar gibi bazı tanılar her durumda kesin eleme sebebidir.
- Mevcut Personel İçin: Halen görevde olan personel için değerlendirme, hastalığın kişinin görevini yapma becerisini (işlevselliğini) ne kadar etkilediğine odaklanır. Komutanlıklar, “Kıta Anket Formu” ve “Askerî İşlevsellik Değerlendirme Formu” gibi belgelerle, kişinin birliğindeki genel durumu hakkında psikiyatri uzmanına detaylı bilgi verir. Bu, kararın sadece tıbbi tanıya değil, pratik gözlemlere de dayandırılmasını sağlar.
- Özel Görevler İçin Ek Testler: Pilotluk gibi özel ve yüksek stresli görevler için adaylara “Askeri Havacılığa Uyma Yeteneği (AHUY)” gibi ek psikiyatrik ve psikolojik testler uygulanır. Bu testlerde adayın motivasyonu, duygusal dengesi ve göreve uygunluğu gibi özellikler derinlemesine incelenir.
- Sonuç: TSK’ya adaylık süreci, psikiyatrik sağlık geçmişi açısından en katı değerlendirmelerin yapıldığı alanlardan biridir. Mevcut personel için ise kararlar daha çok işlevsellik ve göreve uygunluk temelinde verilir.
- Sivil Havacılık Sektörü (Pilotluk, Hava Trafik Kontrolörlüğü vb.): Uluslararası havacılık kuralları, can ve mal güvenliğini en üst düzeyde tutmayı hedefler. Bu nedenle pilot, hava trafik kontrolörü gibi kritik görevlerdeki personel için psikiyatrik sağlık kriterleri Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün (SHGM) ilgili sağlık talimatı (SHT-MED) ile çok net ve katı bir şekilde belirlenmiştir.
- Temel Kural: Genel ilke, adayın görevini güvenli bir şekilde yapmasına engel olabilecek herhangi bir psikiyatrik veya psikolojik rahatsızlığının bulunmamasıdır.
- Doğrudan Engel Teşkil Eden Durumlar: Şizofreni, sanrısal (hezeyanlı) bozukluk gibi bazı psikotik bozuklukların teşhisi veya geçmişte yaşanmış olması, havacılık personeli olmaya doğrudan engel kabul edilir.
- Detaylı Değerlendirme Gerektiren Durumlar: Diğer birçok durumda (duygudurum bozuklukları, anksiyete bozuklukları, kişilik bozuklukları, alkol/madde kullanım bozuklukları, kendine zarar verme davranışları öyküsü gibi) durum otomatik bir ret sebebi değildir. Ancak bu tanılara sahip adaylar, uçuşa elverişli olup olmadıklarının tespiti için çok kapsamlı bir psikiyatrik değerlendirmeden geçirilir. Bu değerlendirme sonucunda durumun stabil olduğu, tekrarlama riskinin düşük olduğu ve kişinin görevini güvenle yapabileceğine kanaat getirilirse olumlu karar verilebilir.
- Alkol ve Madde Kullanımı: Alkol veya psikoaktif madde kullanımına bağlı bir ruhsal veya davranışsal bozukluk yaşanmışsa, kişi tam bir iyileşme sağlanana ve bu durum psikiyatrik değerlendirme ile onaylanana kadar “uçuşa elverişsiz” kabul edilir.
- Sonuç: Sivil havacılıkta süreç, adayın durumunun bireysel olarak ve titizlikle incelenmesine dayanır. Bazı tanılar kesin engel oluştururken, çoğu durumda nihai karar, yetkili havacılık tıp merkezleri (AeMC) ve SHGM tarafından yapılan detaylı değerlendirmeler sonrası verilir.
- Şirketlere Özgü Değerlendirmeler: Yasal mevzuatın yanı sıra, bazı büyük havayolu şirketlerinin işe alım süreçlerinde kendi iç politikaları ve yazılı olmayan teamülleri de etkili olabilir. Bu durum, mevzuata göre bir engel olmasa dahi, şirketin kendi kriterleri doğrultusunda farklı bir değerlendirme yapılmasına neden olabilir. Bu nedenle adayların başvurdukları kurumun özel şartlarını da göz önünde bulundurmaları önemlidir.
- Ağır ve Tehlikeli İşler: Bu sınıfa giren işler için (inşaat, maden, metal sanayi, kimya vb.) TSK veya sivil havacılıktaki gibi belirli psikiyatrik tanıları doğrudan eleyen bir liste bulunmaz. Değerlendirme, İş Sağlığı ve Güvenliği mevzuatı çerçevesinde yapılır ve temel ilke, kişinin yapacağı işe bedensel ve ruhsal olarak uygunluğudur.
- Zorunlu Sağlık Raporu: Bu tür işlere başlamadan önce, işe giriş muayenesi yapılarak hekimden “işe uygunluk” raporu alınması zorunludur. Bu muayene, işin devamı süresince de (genellikle yılda bir) perodik olarak tekrarlanır.
- Değerlendirmeyi Kim Yapar? Bu raporu genellikle iş yeri hekimi, iş yeri ortak sağlık birimi veya bunların bulunmadığı yerlerde en yakın kamu sağlık kuruluşu düzenler.
- Neye Bakılır? Hekim, belirli bir tanıdan ziyade, kişinin genel sağlık durumunun, yapılacak işin niteliğiyle (örneğin yüksekte çalışma, dikkat gerektiren makine kullanımı, kimyasallarla çalışma vb.) uyumlu olup olmadığını değerlendirir. Amaç, mevcut bir sağlık sorununun hem çalışanın kendisi hem de çevresindekiler için bir risk oluşturmasını engellemektir.
- Sonuç: Karar, işin spesifik risklerine ve kişinin mevcut işlevsellik düzeyine göre hekim tarafından verilir. Tedaviyle durumu kontrol altında olan ve işini güvenli bir şekilde yapmasına engel bir durumu bulunmayan kişiler, bu işlerde çalışabilirler.
- Psikoteknik Değerlendirme Gerektiren Meslekler: Özellikle ticari araç şoförlüğü (tır, otobüs, taksi vb.) gibi mesleklerde, yasal olarak “Psikoteknik Değerlendirme Raporu” zorunludur. Bu rapor, dikkat, algı, muhakeme ve tepki hızı gibi zihinsel ve psikomotor becerileri ölçer. Psikiyatrik bir durumun bu becerileri olumsuz etkilediği düşünülürse, rapor olumsuz gelebilir.
3. Özel Sektördeki Genel Durum
Çoğu ofis işi ve standart özel sektör pozisyonu için, devlet memurluğundaki genel kural geçerlidir: Önemli olan, kişinin işini yapabilme yetisidir. Özel sektör işverenleri, sağlık durumuna dayalı ayrımcılık yapamazlar; ancak işe alacakları kişinin, pozisyonun gerektirdiği görevleri güvenli ve verimli bir şekilde yapabileceğinden emin olmak isterler.
Önemli Sonuçlar ve Tavsiyeler
- “Tanı” Değil, “İşlevsellik” Önemlidir: Gördüğünüz gibi, çoğu durumda mesele bir tanıya sahip olmak değil, bu durumun günlük yaşam ve işlevselliğiniz üzerindeki etkisidir.
- Tedavi Süreci Bir Avantajdır: Tedavi arayışında olmanız, tedaviye uyum göstermeniz ve durumunuzun kontrol altında olması, sorumluluk sahibi olduğunuzu gösteren ve işlevselliğinizi artıran olumlu bir durumdur. Bu, işe giriş süreçlerinde bir dezavantaj değil, aksine bir avantaj olarak görülebilir.
- Dürüst Olmak Önemlidir: Sağlık beyanlarında doğru bilgi vermek, ileride yaşanabilecek daha ciddi sorunları (görevinize son verilmesi gibi) engeller.
- Her Durum Özeldir: Bu metin, Ağustos 2025 itibarıyla güncel olan genel bilgileri içermektedir. Mevzuatın zamanla değişebileceğini ve her başvurunun bireysel olarak değerlendirileceğini unutmayınız. Sizin özel durumunuz, hedeflediğiniz meslek ve tedavi süreciniz gibi faktörler, sonucu etkileyebilir. Bu metin, yasal bir rehber niteliği taşımaz.
Son Not: Bu metin, Ağustos 2025 itibarıyla genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Mevzuat zamanla değişebileceğinden ve her başvuru bireysel olarak değerlendirildiğinden, bu not resmi bir başvuru rehberi olarak kullanılmamalıdır.
Dr. Emrah SONGUR
Psikiyatri Uzmanı